12 Aralık 2009 Cumartesi

Vefa Borç mudur Yoksa Alacak mıdır?

Uzun zamandır aynalı sözler kuyusundan bir damla bile içmişliğim yok; ancak semt olmayan ' vefa ' ile ilgili bir iki aynalı söze ihtiyacım var diye hissediyorum; neden böyle hissediyorum o da ayrı bir günün konusu.

Vefa duygusu kanırtıyor beynimi; hani şu sadakatın başrolde olduğu vefa duygusu. Yan rollerde kimler var peki? Vefa duygusunun yan rollerinde o kadar çok duygu var ki, ' hatır bilmek'ten tut da ' sevgiyle birbirine bağlı olma 'ya kadar birçok duyguyu sıralayabilirsin.

Güven ile ne alıp veremediği vardır vefanın; yani güven duygusu ile vefa duygusunun ilişkisi nedir, hangisi önce örselenir, birisi yok olunca diğeri de yok olmuş sayılır mı? Apalak bir insanın kucağını dolduracak kadar çok soru sıralayabilirim bu konuda; ancak en önemlisi şu galiba, vefa insan için bir borç mudur yoksa alacak mıdır?

Biraz daha kaşımak gerek bu yaranın kabuğunu!

Vefayı alacak hanenizde hissettiğiniz anda bence değerinden yitirir ya da başka bir şeye dönüşür. Siz yeteri kadar verdiğinizi var saydığınız halde ihtiyacı kadar almadığını düşünüyordur vefa beklediğiniz insan. Öylesine, kendiliğinden, istek beklemeden sunulması gerekir ki kimse bunu geri çevirmez, çeviremez. O halde vefa talep edilen bir şey değildir, aksine sunulan bir hediyedir. Yeri ve gediği gelmişken söyleyeyim; insanların birbirlerine bir duyguyu hediye etmesi ne güzeldir.

Nevzat TEKİN


Karikatür : Gürbüz Doğan Ekşioğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder